| RÖPORTAJLAR | 










 
		
Karakalpaklı yâr!
Vatanım kadar büyük yüreğim var…
‘’Dağ başını duman almış,
Gümüş dere durmaz akar…’’
Güzel yurduma düşman dalmış;
Vatanımdaki taşlar ağlar, kuşlar ağlar,
Gözü yaşlı analar karalar bağlar!
Milletinin derdiyle dertli Mustafa’m,
Sarmak ister bu amansız yarayı.
Ayrılık zor belki anadan, yârdan…
Ama vatan mahzun kalmamalıydı öte yandan.
Elif Kız, hele sürüver kağnıyı taşlı, tozlu yollardan!..
Haber getir bize, özlem dolu diyarlardan!..
Takvimler 19 Mayıs’ı sayarken;
Samsun kıyıları dalgalarla hâreli,
Limana doluştu civardaki bütün ahali,
Güvertede bir kara kalpaklı, bilinmez ki nereli?..
Hava puslu, vatan yaslı, kalpler yaralı…
Düşman allar giymiş, Anadolu’m karalı!
Düşüp yollara varalım Dadaş illerine;
Toprak olalım, toz olalım yurdumun yollarına!
‘’Güneş ufuktan şimdi doğar,
Yürüyelim arkadaşlar…’’
Doğ ey güneşimiz!
Çakmak çakmak mâvi gözlerinle…
Işık ol, aydınlat yolumuzu;
Ruh dolu sözlerinle!
Bugün 19 Mayıs,
Yürüyelim arkadaşlar…
Bayrak ancak düştüğü yerden kalkar!
Bir târih burada biter, yeni bir târih başlar.
‘’Bu gök, deniz nerede var?
Nerede bu dağlar,taşlar?..
Bu ağaçlar, güzel kuşlar?..
Yürüyelim arkadaşlar…’’
Denizler  dalgalanmasın;
Dağlar gölgelenmesin;
Yapraklar sararmasın;
Çiçekler ölmesin…
Hep keder olmasın, hep yas, hep hüzün;
Düşman yurda dalmış, vakit yok, yol uzun…
Gel gidelim Mustafa’m Sivas sokaklarına;
Hayat verelim vatan topraklarına!..
Işık olalım saralım her bucağı,
Kalmasın yurdumda bir tek bahtı kara!
Fakat öyle bir dert ki;
Kanar durur içimizdeki yara!
Dinmez bu acı;
Sarmadıkça yurdumu al renkli bayraklara!
Vatan sağ olmadıkça;
Yatamam ben bu topraklara!..
‘’Telgrafın tellerine kuşlar mı konar,
İnsan sevdiğine böyle mi yanar…’’
Telgrafın telleri,
Tez ulaştır hayırlı haberleri!..
Aydın’da Efeler silahlarla oynaşır;
İstanbul’da hava kasvetli;
Gök bulut gözü nemli dolaşır…
Uzaklardan salına salına anam gelir, yâr gelir;
Dökmedikçe şu Yunan’ı denize,
Ar gelir Mustafa’m, ölüm bize ar gelir!..
Ay-yıldızı göklerden bayrak üstüne indirene,
Kahpe Yunan’ın emelini bir anda söndürene,
Silahın süngüsünde hıncını dindirene,
Zor gelir Mustafa’m, esâret zor gelir!..
Kocatepe’den gölgen düşer vatana,
Kılıcını kabzasından çıkar Mustafa’m,
Sakarya’da, Dumlupınar’da indir,
Aziz vatanıma el uzatana!..
Bugün 19 Mayıs,
Yürüyelim arkadaşlar…
Bayrak ancak düştüğü yerden kalkar!
Güneş yüklü günlerde hepimiz;
Dağdaki çiçekler;
Uçuşan kelebekler;
Kuzular gibi meleşiriz;
Analar-evlatlar, yaşlılar-gençler;
Yoluna ant içeriz!
Boşa gitmeyecek emekler!
‘’Sesimizi yer, gök, su dinlesin…’’
İnlesin tüm cihan, sesimizle inlesin!
19 OCAK 2008
SAAT: 12.23
İSTANBUL / Küçükyalı
NOT: Bu şiir, 2010 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nca düzenlenen ATATÜRK konulu şiir yarışmasında dereceye girerek K.K.K.lığı Lojistik Komutanlığı Bakım Komutanı Bülent Paşa tarafından yazılı olarak takdir edilmiştir.