Yetti figânım dedikçe, bir dertli nalan yetişir
Ah yetişir vah yetişir, kopmuş heyelan yetişir
Sen beklersin ehl-i dilden, bir gönlü yüce gelecek
Canan müjgânım kurumaz, derdime filan yetişir
Gönül harcama sen anı, hâlden bilmez insafsızla
Hele ki selâmı yok say, kitapsızla mushafsızla
Muhabbeti derûn eyle kalbi, dili hilâfsızla
Aklını kiraya verme, kırk türlü yalan yetişir
Lütfedince Sahib-i can, açılır gâybın kapısı
Kiminin zarif topraktan, kiminin serttir yapısı
Mûcibince nimeti de, dağılır kula tapusu
Sahip çık ki mülkiyete, bil ehl-i talan yetişir
Suların yüzünde feryât, hangi seferden hatıra
Hiç bağbanın diyarından, gördün mü ki gelsin çıra
Ehl-i gümandan yayılır, gönüllere her bir yara
Huzur canı terk etmeden, bir sâde-dilân yetişir