Warning: Use of undefined constant full - assumed 'full' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/header.php on line 147


  • İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
    İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
  • Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
    Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
  • İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
    İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
  • Nâzım Tektaş ile Mülakat
    Nâzım Tektaş ile Mülakat
  • Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
    Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
  • Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
    Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
  • Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
    Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
  • İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
    İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
  • İhsan Kurt ile Mülakat  
    İhsan Kurt ile Mülakat  
  • Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)
    Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)

YAZARLARIMIZ

Hülya Günay

Warning: Use of undefined constant first_name - assumed 'first_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Hülya
Warning: Use of undefined constant last_name - assumed 'last_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Günay
Eklenme Tarihi: 1 Mart 2017, Çarşamba 23:31 - Son Güncelleme: 28 Mart 2018 Çarşamba, 22:52
Font1 Font2 Font3 Font4
Teşekkür etmek…

Yapılan bir iyiliğe karşı veya herhangi bir harekete karşı duyulan mutluluk, gönül borcunu ifade ettiğimiz bir nezaket sözcüğüdür. Tanımının ötesinde bir derinliğe sahiptir, derinleşebilmekte tüm mesele. Kalpleri birbirine yaklaştıran, ulaştığı yeri eşsiz güzelliklere götüren bir sanattır. Bir tür kul hakkı, karşıdakine değer verdiğinin simgesidir teşekkür etmek.


Hayatımız dayanılmaz sıkıntılar, iş yoğunlukları, koşturmalar ile geçiyor. İşsizlik, terör, yaşam pahalılığı, dünyanın içinde kavrulduğu savaşlar, ekonomik sıkıntılar, trafik, çevre kirliliği, manşetleri doldurup taşıran cinayetler, suç eğilimleri, insan katliamları, doğa katliamları… Her bireyin kendi yaşam seviyesi, hayata bakış açısına göre kimisi için maddi kimisi için manevi sıkıntıların zirvede olduğu, kimilerine göre de her şeyin yolunda gittiği tozpembe bir dünyanın gerçekleri içinde yaşıyoruz.


Şeytanın en sevdiği günah kibirdir. Neredeyse sevgi, selamlaşma dâhil her şeyin maddiyat, karşılıklı çıkar ile yapıldığı vahşi bir dünyanın içine çekilip, kalp kırmanın meziyet haline geldiği günümüzde şeytanı mutlu etmekten kaçıp, gönüllere taht kurmanın şifresidir teşekkür etmek.
Deneyelim, görelim…


Sabahtan akşama kadar bilgisayar başında bunalmış bir memurun çehresinin değişmesi, gün boyu hastalar ile ilgilenip ilave ameliyatlara girip çıkan yorgun bir doktorun gülen gözleri, yoğun trafikte yorgunluktan bunalmış toplu taşıma vasıtalarının şoföründeki stresi hafifleten bir çift güzel sözcük teşekkür ederim.


Dünyaya gelmenize sebep olan anne babalarınıza; emekle, zevkle yemek pişirip akşam sofrayı meydana getiren eşinize; kahkahaları kimi zaman yaramazlıkları ile evinize neşe olan yüzünüzü güldüren evlatlarınıza, en sinirli anınızda bile size anlayış gösteren, alttan alan sevgilinize, sabırlı dostlarınıza, komşularınıza, hayatınızda olan güzel akrabalarınıza ne kadar teşekkür ediyorsunuz?


Temizlik görevlileri, çöpçü, apartman görevlisi, markette çalışan bir insan, kargo, postacı, hatta kapınıza kadar hizmet verip süt getiren sütçü… Hayatımızda saymakla bitiremeyeceğimiz hizmet aldığımız; biz farkında olmasak ta, olmadıkları anda işlerimizin çıkmaza gireceği hayatımızın içinde olan insanlar.


Doktor döven, toplu taşıma şoförünü darp eden, polise hakaret eden, ileri safhada tehdit eden, hizmet aldığı herkesi maaşı ile yapıyor canım keyfinden mi çalışıyor diye kendine mecbur gören, kadına şiddetin eksik olmadığı, çocuk istismarlarının yaşandığı hazin sosyal gerçekliğin içerisindeyiz. Herkes teyakkuz halinde, teşekkürü bırakın kazasız belasız, yağmalanmadan, darp edilmeden, akşam olup ta evine gitmenin derdinde.

‘’ Baharı yaz uğruna tükettik,
Aşkı naz uğruna.
Ve papatyaları seviyor, sevmiyor uğruna
Derken ömrü tükettik bir hiç uğruna… ‘’ diyor Üstat Sezai Karakoç


Sevdiklerimizi tüketmeden, hızla akıp geçen zaman içerisinde ömrümüzü tüketmeden, kendi değerimizi tüketmeden; geleneklerimizi, kültürümüzü tüketmeden, teşekkür etmenin zamanı geldi de çoktan geçiyor…


Çocuklarımıza öğrettiğimiz değerlerin arasında  ‘’Teşekkür etmek’’ ilk sıralarda yerini almalı. Günlük hayatımızda teşekkür etmek en sık kullandığımız kelimeler arasına girmeli. Bin kilometre öteden de olsa cenazelere koşmayı seven bir fıtratın sahibi olarak hayatta iken, kaybetmenin acısını tatmadan sevdiklerimize sımsıkı sarılmalı, mutlulukları paylaşmayı bilmeli, zaman ayırmalı, varlıkları için teşekkür etmeliyiz.


Sözün sonunu Efendimiz S.A.S in ibretlik bir Hadis-i Şerifi ile bağlayalım:


‘’ Bir kimsenin yaptığı iyiliğe karşı teşekkür etmesi ahlaki bir görevdir. İyilikte bulunanı övmek ve ona dua etmekte bir teşekkürdür. İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a da şükretmemiş olur. ‘’


» YAZARIN DİĞER YAZILARI


BU YAZIYLA İLGİLİ YORUM YAZIN