Zaman akıyor, kullanılmış takvim yaprakları hayatımızdan eksiliyor. Konan göçüyor. Dünyaya gözünü açan bir bebek umuda dair bir huzme oluyor. Hiçbir söz, hiçbir eylem, hatta niyet askıda kalmıyor. Yapılan zerre iyilik sahibine bir şekilde armağan olarak geri dönüyor.
Aralık ayı ayrı bir özelliğe sahiptir. Aralık, ışıkla, parıltı ile eşdeğer bir aydır. Yeniye olan özlemin, ilginin sokaklarda, caddelerde hatta evlerde taşıp, bir mıknatıs olup ışığı, aydınlığı çekme telaşıdır. Bir yıl boyunca yapıp edilenlerin bilançosu dökülür, gelecek yıl için hedefler belirlenir. Geri sayımlar başlayıp vakit yeni yılın girdiğini işaret ettiğinde havai fişekler patlar, araçlardan korna sesleri yükselir, insanlar içlerine birikmiş bir yılın gamını, kasvetini haykırıp da dışarı atacakmışçasına ortalığı ayağa kaldırır, dışarıda neler olur pek beni ilgilendirmez. Ben o dakikalarda bir dilim tatlımdan alıp, bir yıl boyunca ağız tadımın bozulmamasını dilerken, yürekten dualar eder, notlar alarak girerim yeni yıla.
Her dönem kendi içerisinde zorluklar barındırmıştır. Bu yıl da kendi şartlarında bir takım zorluklara gebedir. Ancak şunu unutmamalı ki hayat devam etmekte ve edecektir. Kendimize karşı, değer katmak zorunda olduğumuz çevremize karşı sorumluluklarımız vardır. Her ne kadar bunalmış olursak olalım, akılcılık, iyi niyet, çaba ile her sorunun üstesinden gelebilmek ya da etkilerini en aza indirmek mümkündür.
Öfke, karamsarlık basireti bağlıyor. O hep özlediğimiz eski aile büyüklerimizin özellikleri, basiret, sevgi, paylaşmanın gücü ile çevrelerini korumak ve zorlukların üstesinden gelmekti. Dayanışma karın doyurmuyor gibi düşünenler elbette olacaktır. En azından dayanışma, birbirimize dokunmak, anlayışlı olmak zorluklar karşısında bizlerin bağışıklığını güçlendirecek bir reçete olma ihtimalidir.
Gülmek tek güçlü kalemiz, gülmeyi ihmal etmeyin. Yeni bir başlangıç için toplumsal olarak ihtiyacımız olan motivasyon, kaybettiğimiz gülücükleri geri kazanmak. Etrafımıza gülüşü, neşesi, bakış açısı ile güzellikler yansıtan parıl parıl birer ayna olmaya ne dersiniz?
Tebessümü eksik olmayan, bol kitaplı, defterli, öğrenme aşkının eksik olmadığı bir sene olsun. Gayrette olan tüm insanlara emeklerinin karşılığı verilsin. Edebiyatımızdan gülmeye ilham olacak sözler ile yeni seneye selam verirken, inancınızın, umutlarınızın, kalbinizin ışığında bir takvim yılı diliyorum.
‘’Her şeye gülmek delilik, hiçbir şeye gülmemek de akılsızlıktır.’’
Cenap Şahabettin
“Ben hasta ruhları ve sinirli insanları daima, yüzlerinin gülümser olup olmamasıyla tanırım. Sinirli insanların yüzleri gülmez. Gülümseme, ruhun sağlamlığı kadar, saadetin de müjdecisidir.”
Ziya Gökalp
‘’Allah bu gözleri, bu dudağı gülmek ve etrafındakilere saadet vermek için yarattı.’’
Reşat Nuri Güntekin
‘’Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.’’
Peyami Safa
‘’Gülümsemek, yüzün zekâtıdır.’’
Sezai Karakoç
insanların yaşamı artık sadece maddi bir hayata dönderdiği , sadece geçim ,harcama, sahip olma ve birbirleri ile yarıştığı şu günlerde ' GÜLÜMSEMEK' diye bir eylemin olduğunu ve bunun ne kadar önem arz eden bir eylem olduğunu anlatırken bile yüzümüzde tebessüm bıraktınız. Keşke seminerleriniz konferanslarınız olsa da bizlerse saatlerce sizin o güzel iç dünyanızı hayranlıkla dinleyebilsek. Ortada bi konu yok sadece gülmek eylemine bu kadar güzel anlatım varken bir konuda sizi dinlemek ne kadar da lezzetli bi sohbet olurdu , Kalemize sağlık başarılarınız daim olsun. 🙂