Warning: Use of undefined constant full - assumed 'full' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/header.php on line 147


  • İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
    İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
  • Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
    Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
  • İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
    İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
  • Nâzım Tektaş ile Mülakat
    Nâzım Tektaş ile Mülakat
  • Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
    Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
  • Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
    Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
  • Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
    Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
  • İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
    İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
  • İhsan Kurt ile Mülakat  
    İhsan Kurt ile Mülakat  
  • Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)
    Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)

YAZARLARIMIZ

Hülya Günay

Warning: Use of undefined constant first_name - assumed 'first_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Hülya
Warning: Use of undefined constant last_name - assumed 'last_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Günay
Eklenme Tarihi: 26 Eylül 2018, Çarşamba 18:46 - Son Güncelleme: 26 Eylül 2018 Çarşamba, 18:46
Font1 Font2 Font3 Font4
Sonbahar Mutluluktur

‘’ Rüzgârla düşen yapraklar, daima senin hayalin, yine bir sonbaharda geleceksin sen bana’’ diyen Yıldırım Gürses’in buğulu sesinden defalarca Sonbahar Rüzgârları şarkısını dinlediğimiz, romantizmin mevsimidir sonbahar.

 

Her mevsim kendi güzellikleri ile gelir lakin sonbahar sanattır. Sarı, turuncu, kahverenginin tonları ile denizin, gökyüzünün mavisi birbirine ne kadar da yakışır. Rengârenk yaprakların hışırtıları arasında yüzümüzü okşayan rüzgârın melodisi, yağmurlarda ıslanmak… Şiirlere, bestelere, ressamlara, fotoğrafçılara ilham olan özel bir mevsimdir sonbahar.

 

Pastane önünden geçerken mest eden tarçın kokusu salep vaktinin geldiğinin habercisidir. Taze kavrulmuş leblebi sonbaharda bir başka kokar, leblebinin yâri boza, köşe başlarında kestanecilerin davetkâr olduğu türlü türlü lezzetler… Derya kuzusu balıklara ne demeli, ister Boğaz’da bir tutam İstanbul çekerek, ister balıkçı teknelerinde ekmek arası zevkini yaşayarak, kimileri içinde balık pazarlarından alışveriş yapma hazzı veren balık yeme mevsimidir sonbahar. Pazarların rengi bile değişir bu mevsimde.

 

Kitap fuarlarının başlaması ile yeni kitapların raflarda yerini bulduğu, kitap kokularının kahve kokularına karıştığı, pencereye vuran yağmur tanelerinin melodisi ile okumanın bir başka zevk verdiği mevsimdir sonbahar. Sezona merhaba diyen tiyatro oyunlarının sahnelendiği, sergilerin, toplantıların, kültür, sanat etkinliklerinin birbiri ile yarıştığı vizyona giren filmler, patlamış mısır kokusudur sonbahar.

 

Üniversitelerin açılması ile birlikte şehirlerin hareketlendiği zamanlardır. Sınav başvurularının dönemi, iş mülakatları, sezon alışverişleri herkes için ayrı ayrı başlangıçlar, heyecanlar… Kasımda aşk başkadır diyenler için aşkın en romantik halleridir sonbahar.

 

Yuvadan uçup giden çocukların ardından düşen her bir yaprak anne babalar için hüzündür. Bir taraftan da verilen hayat mücadelesinin ardından, huzur, sükût, mutlu yuvaların ikinci baharıdır sonbahar. Kendine zaman ayırmak, ertelediklerini doyasıya yaşamak…

 

Murathan Mungan der ki; ‘’ Mevsimin suçu yok yokluğun soğuk’’ yitirdiğimiz her ne ise mevsimlerin suçu yok, var olan değerlerimiz ile yola devam etmek bizlerin elinde. O halde hüzün yüklemeyelim sanatın mevsimine… Sonbahar yaprakların birer çiçeğe dönüştüğü renk cümbüşüyle, narı da nuru da güzel olan bir mevsim tutkudur, mutluluktur yaşamasını bilenler için…

 

Kitap Tavsiyesi:

 

Aşka âşık bir kişilik olarak, yazınsal başarısını özellikle insan ruhuna ait tasvirlerin inceliği ve kusursuzluğundan alan Mehmet Rauf’un en ünlü eseri Eylül’dür. Eski İstanbul perspektifinde o dönemin kıyafetleri, yalı hayatı, aile ilişkilerine şahit olacağınız eser edebiyatımızda ilk psikolojik roman olarak kabul edilir. Ruhsal çözümlemeler kusursuz olarak okuyucuya aktarılmaktadır. Eylül ayında kitap kokusu kahve kokusuna karışırken biraz romantik, biraz dramatik, keyifle okunacak bir roman türü olabilir.


» YAZARIN DİĞER YAZILARI


BU YAZIYLA İLGİLİ YORUM YAZIN