Warning: Use of undefined constant full - assumed 'full' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/header.php on line 147


  • İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
    İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
  • Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
    Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
  • İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
    İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
  • Nâzım Tektaş ile Mülakat
    Nâzım Tektaş ile Mülakat
  • Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
    Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
  • Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
    Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
  • Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
    Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
  • İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
    İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
  • İhsan Kurt ile Mülakat  
    İhsan Kurt ile Mülakat  
  • Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)
    Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)

YAZARLARIMIZ

Fatma Sümer

Warning: Use of undefined constant first_name - assumed 'first_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Fatma
Warning: Use of undefined constant last_name - assumed 'last_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Sümer
Eklenme Tarihi: 29 Ekim 2020, Perşembe 21:58 - Son Güncelleme: 29 Ekim 2020 Perşembe, 21:58
Font1 Font2 Font3 Font4
Sevgiye Yer Açalım

 

 

Sevgi!

 

Büyülü bir duygu.

 

Vâr oluşun soyut hâli.

 

Soyut ama en ağır yükleri taşıyan çelik halatlardan daha kavî.

 

Kâvi, çünkü bir gönül taşır ucunda, ki o gönlün yükü çok ağırdır. Hem de kilo gram cinsinden tartılamayacak kadar ağır…

 

Sevgiyle bağlanır insan insana, derin deryalarda dev dalgalardan emin bir limana sığınır gibi.

 

Vâr oluşun soyut hâli demiştik ya hani, bu kavramlarla ete kemiğe bürünür insan ruhu…

 

Meselâ sevgiyle vâr olur anne kavramı, sevginin en yoğun tezahürü onda görünür.

 

Sevgiyle vücut bulur evlat kavramı, en sevgili, Allah'ın yüce sevgisini örneklendirirken onu modelleştirir bize.

 

Sevgidir dostluk denen en görkemli mîmarînin temelindeki köşe taşı.

 

Sevgidir; Züleyha’yı aşk rengine boyayan.

 

Sevgidir; Yûsuf'u mâşuk kılıp, hem de aşkı ona ilâhî lütfuyla, çetin bir imtihanla sınayıp, cemîl bir sabır göstermesinden sonra ikrâm eden.

 

Sevgidir yine, Mecnun'un gönlünü Leyla'ya meftûn edip, çölü de ona meskûn eden.

 

Sevgidir; rûha beden giydiren ve çöl olmuş bir yüreğe su yürüterek damar damar çatlaklarda güller bitiren.

 

Bütün bu mahâretin asıl sebebi, sevginin asıl kaynağı olan Vedûd kelâmının insanda tezâhürüdür.

 

Sevgidir; insanı rûhen ve cismen güzelleştiren.

 

Sevgiyi gözbebeklerinde demleyip, bir de üzerine muhabbet serperek bakan bir çift gözün nazarından daha güzel bir eylem yoktur yeryüzünde. İmbik imbik sevgi damıtılarak, hüsn-ü hâl ile söylenmiş bir cümle kadar da teysirli bir kelam tanımadım bu güne dek.

 

Âdeta sürur üfleyen bir güzel nazar ve şifâ sunan iksir gibi iki çift kelâmı sarf edebilmesi için de insanın, bu eşsiz hasletten nasibdâr olması gerekir.

 

Bir de tam aksi muhabbetsiz atılan bir nazar ve boğazda devşirilirken içine sevgi ilave edilmeden dudaktan dökülen sözcükler kadar da avulu bir zehir yoktur dünyada, dokunduğu kişiyi ruhuyla, cismiyle kedere düçâr eden…

 

İlâhî duygular eşit dağıtılmış aslında insana. Herkesin mayasını en güzel hasletlerle yoğurmuş yaradan. Bize ise kucağımızı açmak düşmüş, insanın özünü oluşturan bu hasletlerden nasiplenmek için.

 

Herkes çabası kadar insan olmuş, topladıklarını dağıtabildikleri kadar. Çünkü dağıttıkça mayalanan, kabarıp çoğalan bir duygudur sevgi…

 

Peki ya, toplayıp da dağıtmayana ne demeli?

 

Sahip olup da insanlara ikram etmeyene…

 

Hem de çağın nefretine ve öfkesine mâruz kalmış insanlığın ve insanların mânen yaşayabilmesi için bu cömertliğe ivedi ihtiyaçları varken…

 

Bunun tek izahı cimrilik olsa gerek. Var iken vermemek…

 

Bir duygunun ispatı onu eyleme dönüştürmektir. Gösterilmeyen sevgi ise yok hükmündedir.

 

“Ben sevgimi göster(e)miyorum, ama seviyorum.”

 

“Şımarmasın diye sevgimi belli etmiyorum.” gibi hiçbir mazeret bu duygunun teşhirine mâni olarak gösterilemez.

 

Nasıl ki sofrayı seyretmekle karın doymaz ise, sevmeyi ve sevilmeyi tatmadan insan ruhu da yaşamaz, yaşayamaz.

 

Bu sebeple son yüzyılın insan tasviri; nefes alıp veren ama ruhu ölmüş cesetlerden ibârettir.

 

Bırakın sevgimizden şımarsın sevdiklerimiz, sevgisiz, kokuşmuş ölü ruhlarla dolaşmak yerine. Bir çıkar gözetmeden pazarlıksız sevmelerle gönüllerini gönüllerimizde yaşatalım sevdiklerimizin, mümbit bir toprağa kök salmış taze bir fidan gibi boy versinler.

 

Kimisini insafsızca can çekişişe çekişe öldürüp, kimisini de diri diri gömdüğümüz sevgisizler mezarlığını kaldıralım gönüllerimizden…

 

Sevgiye yer açalım yüreğimizde…

 

 


» YAZARIN DİĞER YAZILARI


BU YAZIYLA İLGİLİ YORUM YAZIN