Tarih kitaplarında, insanlık tarihinden bahsederken farklı aşamalardan geçtiğini anlatılır. Önce mağara dönemi, yontma taş devri, cilalı taş devri vs… Yani bize insanlığın önceleri hiç bir şey bilmezken günden güne ilerlediğini söyler. (Ama Kur'an; "Allah, Adem'e her şeyin ismini öğretti." der…)
İçinde yaşadığımız yüzyıla baktığımız zaman insanlık tarihinin her açıdan en gelişmiş ve modern çağını yaşadığını söyleyebiliriz. Bilimde, teknolojide, sanayide, astronomide, kültür ve sanatta… Ama dünya geneline ve ülkemize baktığımız zaman insanın tek bir konuda ilerleyemediğini, gün geçtikçe geriye gittiğini görüyoruz. Nedir bu derseniz, işte bu mâalesef ki insanlıktır.
Dünyanın birçok yerinde savaş, zulüm, işkence, soykırımlar, terör, şiddet… İnsanların yaptığı insanlık dışı davranışlar yazmakla bitmeyecek kadar çok ne yazık ki. Oysa Allah cc. " Biz, insanı ahsen'i takvîm üzere yarattık…" der. Ve devam eder. O öyle kötü, öyle nankör, öyle zalim oldu ki; "Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik." diye devam eder. İşte bütün bu yaptığı gayri insanî davranışlardır en güzel yaratılan insanı en aşağı duruma çeviren.
Çağımıza baktığımız insan bu aşağılık hasletlerde öyle azdı ki, tarihinin en aşağı dönemini yaşıyor diyebiliriz. İnsanı insan yapan sevgi, şefkat, merhamet gibi duygularından soyunmuş, üzerine hiç olmayan, ona hiç yakışmayan zulüm ve acımasızlık kisvesini giymiş, bir türlü çıkarmak bilmiyor artık.
Ülkemizde meydana gelen son günlerdeki orman yangınlarıyla insanlığımız hepten yandı kül oldu.
Ormanlar; insanın nefes aldığı, hayatının devamını sağlayan, yaşamında en ön sıralarda bulunan unsurdur. Bu hayatî öneminin yanı sıra teknik olarak ormanların faydaları kısaca şöyledir:
Öncelikle ormanlar canlılar için oksijen kaynağıdır. Teknik olarak hepimizin bildiği gibi; bitkiler fotosentez yolu ile havadan karbondioksiti alır; havaya oksijen verir. Havada bulunan % 21 oranında oksijenin % 56’sını ormanlar üretir. Betonlaşmış şehirlerimizde bu oranlar daha da düşmektedir.
Yaklaşık 40 kişinin bir saatte havaya verdiği karbondioksiti yetişkin bir çam ağacı 1 saatte oksijene dönüştürmektedir. 1 Hektar çam ormanı havadaki 36.4 ton tozu sürmektedir. Yine 1 Hektar çam ormanı yılda 30 ton oksijen üretir. Bütün bu verilere baktığımızda son bir haftada yanan sadece ormanlar değil bizim nefes aldığımız havamız, suyumuz, ciğerlerimiz ve en önemlisi geleceğimiz…
Varlıklar içinde akıllı olan ve bu özelliği ile üstün olan insan, tarihinin en akılsızca eylemini gerçekleştirmekte, kendi nefesini kendi tüketmekte, yok etmekte ne yazık ki. Fıtratına yabancı, köklerinden kopmuş, vicdanının gurbetine düşmüş cahil insan…
Allah CC, insana yeryüzünü imar görevi vermiş, onu yeryüzüne temsilci olarak atamıştır. Bu görevin gereği olarak insanın sorumluluklarının başında gelenlerden biri de eşya ve tabiat ile olan, olması gereken ilişkisidir. Ve bu ilişkinin sağlıklı olması aynı zamanda insanın varlığının devamını sağlar. İşte insan sorumluluklarını unutup bu ilişkinin seyrini bozduğu zaman zarara düşmüş, kendi varlığını tehlikeye atmış olur. Son günlerde gördüğümüz üzere ormanları yok etme çabasında olan insanlar, eylemleriyle de bunu kanıtlamış oluyor ne yazık ki…
Şimdi insanın hiç zaman kaybetmeden yapması gereken dünyada vâr oluşunun gereğini ve görevini hatırlamalı, kendi nefsinin, kendi neslinin selâmeti, yaşamının kaliteli ve konforlu geçmesi için sorumluluklarını yerine getirmelidir.
İnsan! Hata yapan ama aynı zamanda hatadan da dönebilen bir varlık. Dileğimiz, duâmız insanın tefekkür ile kendine ve yükümlülüklerine rucû etmesi. Etsin, etsin ki insanlığımız yanmasın!