Warning: Use of undefined constant full - assumed 'full' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/header.php on line 147


  • İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
    İdeali Olan İnsanlar İddialı Olmalıdır
  • Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
    Aydil Erol: “Dostların Hasını Gördüm”
  • İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
    İstanbul’un En Büyük Kütüphanesi Rami’de Açılıyor
  • Nâzım Tektaş ile Mülakat
    Nâzım Tektaş ile Mülakat
  • Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
    Muaz Ergü’nün Mehmet Nuri Yardım ile Mülakatı
  • Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
    Ahmet Efe: “Sanatta Asıl olan İnançtır”
  • Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
    Hüseyin Kutlu: “Yazı Sanatımıza Ciddi Bir Alaka Var”
  • İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
    İttihadı İslam, Meşveretle Olacaktır
  • İhsan Kurt ile Mülakat  
    İhsan Kurt ile Mülakat  
  • Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)
    Muzaffer Deligöz ile Mülakat (1)

YAZARLARIMIZ

Hülya Günay

Warning: Use of undefined constant first_name - assumed 'first_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Hülya
Warning: Use of undefined constant last_name - assumed 'last_name' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/yenirady/yakuptutum.com.tr/arsiv/wp-content/themes/iyi tema/yazarlar_single.php on line 41
Günay
Eklenme Tarihi: 23 Eylül 2020, Çarşamba 19:06 - Son Güncelleme: 23 Eylül 2020 Çarşamba, 19:06
Font1 Font2 Font3 Font4
Her Şey Bizimle Birlikte Mi Hareket Ediyor?

 

 

Hayat uzun bir şimdinin yolculuğudur. Şimdi ise zihnimizdeki düşünceler, ruh halimizden ibarettir. Saint Augustın’in bir sözü var, ‘’İnsan üç zamana yaşar; şimdiki zamanın geçmişinde, şimdiki zamanın şimdisinde ve şimdiki zamanın geleceğinde.’’

 

Şu an neşeli, mutlu, huzurlu isek, geçmişi yâd ederken, hep olumlu, yüzde tebessüm bırakan hatıraları anlatırken buluruz kendimizi, yıllar ne çabuk geçmiştir. Geleceğe bakış açımız da tamamen umut doludur. An içinde sinirli, gergin, mutsuz, depresif bir hal içindeysek; geçmiş keşke yaşanmamış olsaydı dedirten kötü hatıralardan ibarettir. Gelecek de kapkaranlıktır.

 

Şimdiyi yaşıyor muyuz, ne şekilde yaşıyoruz, hayatı kaçırıyor muyuz?  Modern dünyanın hızı bizi nereye sürüklüyor? Meşhur, Alice Harikalar Diyarında kitabında, kraliçe sürekli ‘’Daha hızlı! Daha hızlı!’’ diye bağırır; oysa Alice daha fazla hızlı koşacak güce sahip değil ve bunu söylemek için de nefesi kesilmiştir. O sıra ‘’Acaba her şey bizimle birlikte mi hareket ediyor’’ diye düşünür kafası karışan kız. Kraliçe halen bağırmaktadır: ‘’ Burada, aynı yerde kalabilmek için koşabildiğin kadar hızlı koşmalısın. Başka bir yere varmak istiyorsan iki kat hızlı koşmalısın.’’

 

Bizlerin tepesine vuran kraliçe modern dünya mı, nefsimiz mi? Bu çılgın koşu içinde hiç kimse birbirinden geri kalmak istemiyor. Herkes kıyasıya bir rekabet içinde, daha sakin geride kalanlar tembel, çağ dışı kaybedenler listesinde kayıt altına alınmaktadır. Koşanlar kan ter içinde, stresli, yorgun, mutsuz.

 

Acelecilik İblis’in işidir, şeytan fevri davranmıştır. ‘’Acele şeytandandır ve teenni Rahman’dandır.’’ Çok hızlı yaşıyor ve çok hızlı tüketiyoruz. Her şey başladığı gibi süratle bitiyor. Çocuklarımız bilgisayar oyunlarında oyun oynarken bile zamanla yarışıyor, zengin olmanın yollarını arıyor, para, altın, puan topluyor, sürat yapan, savaşan oyun kahramanları ile yoğruluyor ruhu. Kız çocukları bilgisayar oyunlarında ruj sürmeyi, oje yakmayı, beş dakika içinde on kıyafet denemeyi öğreniyor. Başında sürekli bir yere yetişmek zorunda olan, telaşlı, talimatlar veren, gergin bir anne. Hep yoğun, iş ile televizyon arasında mekik dokuyan bir baba. Sürat koşucusu, teknolojisi hastası ebeveyn, bilgisayar oyunları, dış dünya arasında sıkışan evlat sabrı, sükûneti, huzuru görmüyor, öğrenemiyor.

 

Çocuğun canı sıkılırsa kıyamet kopuyor. Odasında tek başına oynamak, canı sıkıldığında bir şeyler üretmek, hayal gücünü kullanmak desteklenmiyor. Telefon, televizyon başında yemek yedirip, bir takım video, imgelerle bütünleştiriyoruz. Güzel oynadı, güzel taklit yaptı diye karşıya geçip alkışlıyoruz. Alışveriş merkezleri, yapay oyun alanlarına esir edip, doğayı tanıma hakkını elinden alıyoruz. Ebeveyn; bilgisayar hafızası gibi çocukları doldurmak telaşı içinde, zihinsel hızı, kimi yakalarken kimi yakınından bile geçemiyor. Zihinsel hızı yakalasa da duygusal hazdan yoksun, minik savaşçılar yetiştiriyoruz. Minicik uykulu gözlerle kurstan kursa koşan mutsuz melekler için zaman ne ifade ediyor?

 

Modern ebeveynden evlatlara tevarüs eden rekabet… Gelecekte çocukluk hatıralarını anlatırken neler hissedecekler, minik bedenlere, ruhlara yüklenen hırs gelecekte onları nasıl bir dünyaya taşıyacak? Hep kazanmak, istediğini ne olursa olsun hep almak şımarıklığı içinde, ruhları hep çocuk kalacak, asla yetişkin olamayacak mutsuz bireylerin hızla çoğaldığı dünyada savaşları bitirmek, barış zemini kurmak, adaleti tesis etmek, sevgiyi, dostluğu, iyiliği yaşatmak ne derece mümkün olacak?


» YAZARIN DİĞER YAZILARI


Her Şey Bizimle Birlikte Mi Hareket Ediyor? Yazısına 1 Yorum Yapıldı

BU YAZIYLA İLGİLİ YORUM YAZIN