Patlamaları, şehit haberleri, ihanetleri, ayrılıkları, gerilimleri, terör haberleri ile yorucu bir yılı geride bırakırken; yeni yıldan huzur, birlik, beraberlik diliyoruz. Artık güzel haberler duymak arzusu ile ümidimizi hep yüksek, canlı tutuyoruz. Ocak, Şubat, Mart, Nisan yağmurları… Akabinde yaz mevsimi gelir derken bir yıl daha biz farkına varamadan avuçlarımızın içinden kayıp gider.
Zaman bu kadar hızlı akarken, hayat hakkında düşünmemiz gerekiyor ne dersiniz… Bir yapboz hayal edin, parçalar ayrı ayrı durunca dağınık görünen, uygun yerlere yerleştirdiğimizde çerçeve içinde derli toplu duran bir yapboz. Hepimizin hayatı küçük parçalardan oluşuyor, bu parçaların her biri bizim için ayrı anlamlar ifade ediyor. Parçalar birleştiğinde hayatımızın bütünselliği göz dolduruyor.
En temel parça hemen herkesin hemfikir olacağı aile, hayatın temelini oluşturan parçamız. Arkadaşlık, sevgi olmazsa olmazımız. Dilekler geleceğe yönelik hedefler, hayallerimiz… Hepimizin sahip olduğu küçük sırlar, gizemli yanlarımız. Her parça bizim gerçeğimiz, her zaman aynı yerde durmasa da önemli olan hayat çerçevemizin içinde yer bulması.
Hayatımızdaki parçalar bunlardan ibarette değil. Her birimizin yaşadığı küçük veya büyük sorunlar. Bütüne baktığımız zaman küçük bir parça da görünse hayatımızı alt üst etmek için yeterli olabilir kimi zaman. Bir anda yapbozun tüm parçaları değişip, yer değiştirebilir. Olmaz dediklerimiz olur, olur dediklerimiz olmaz. Kontrolümüzden çıkmışlık duygusu yaşarız. Bu durumda perspektif değiştirmek fayda sağlar belki de. Hayatımıza; yapbozun parçalarına oldukça uzaktan, dışardan bir göz gibi bakabilmek. Bütüne uzaktan bakmak…
Çoğu zaman insanlar hayatlarını yeniden inşa ederler. Bunu yaparken yaşadıkları, tecrübeleri parçaların yerlerinin değişmesine iter insanoğlunu. Sorunları hayata entegre edip yeni bir perspektif üzerinden yine bir bütünsellik elde eder, yapbozu tamamlar, hayat çerçevesine uyar her parça.
Sadece parçalarımız, karşılaştığımız sorunlar, onlara bulduğumuz çözümler değil bu hayatın bir de neşeli anları var. Sevinçlerimiz, gülücüklerimiz, kalbimizin yerinden uçtuğunu hissettiğimiz anlar. Zamanın durup, gerçeklerin dışında sadece anın hazzını yaşadığımız özel dilimler. Çözüm bekleyen sorunlarımızın beş katı büyüklükte olmasını dileyeceğimiz neşeli anlarımız.
Ve problem çözme tekniklerini aşmış kişiler hayatlarında sevince yer vermeyi becerecek başarıya sahiptir. Birçok kişi için; karla ateş ne kadar dost olabilirse; sorunlar ve neşe arasındaki dostluk ta yaklaşıktır. Her hâlükârda dünya sorunları ile var olmaya, bizleri peşinden sürüklemeye devam edeceğine göre neşemiz hiç eksik olmasın.
Hayatımıza sürekli yeni parçalar eklendiği halde bütünselliğin devam etmesi çerçevenin içinde kendine bir yer bulabilmesi hayatın büyüleyici tarafı. Koca bir yılı geride bırakırken hayatımızın en anlamlı parçalarını bir daha gözden geçirip, ihmal ettiğimiz parçalara zaman ayırsak, kırdığımız kalpleri onarsak, ümit dolu olsak, sevdiğimizi haykırsak, iyi ki varsın diyebildiklerimize kalbimizin kapılarını sınırsız açsak, dostlukları diri tutsak, sevgileri canlı, unutulanları hatırlasak vefalı olsak… Hayatımıza yeni parçaların gelip, anlam katması, değer katması, kendine layık olduğu bir yer bulabilmesi, sevincimizin, merhametimizin hiç eksik olmaması ümidi ile…
Hayırlı Seneler…